The Walking Dead‘in 3 Nisan 2016 akşamı 6. sezon finaliyle tatile çıkmasının ardından, Fear the Walking Dead AMC ekranlarına 2. sezonuyla geri döndü. The Walking Dead serisinde izlediğimiz hikayenin öncesinin anlatıldığı Fear the Walking Dead’in 2. sezon 1. bölümünü detaylı bir şekilde inceledik. Yazının devamı hem ilk sezon, hem de ikinci sezon ile ilgili önemli bilgiler içermektedir. 

The Walking Dead’in sezon finali yapmasıyla birlikte bünyelerde oluşan “zombisizlik” sendromu çok uzun sürmedi. Fear the Walking Dead’in dün akşam ekranlara gelen 2. sezon 1. bölümü “Monster” ile birlikte bir haftalık aranın ardından tekrar zombilere kavuşmuş olduk. The Walking Dead’e göre daha canlı, kanlı ve etli zombiler her tarafı sarmaya devam ederken gelin önce ilk sezonun kritiğini tekrar yapalım.

İlk sezonun genelinde zombilerin şehirleri ele geçirmesini, insanları öldürmeleri ve sonunda nasıl dönüştükleri detaylı bir şekilde aktarılmıştı. Karakterlerimiz uzun uğraşlar sonucunda Victor Strand’in lüks evine, oradan da devasa yatına ulaşmayı başarmıştı. Bu süreçte Ofelia Salazar ve Chris Manawa annelerini kaybetmiş, dizinin ana karakterleri sağ salim yoluna devam ediyordu. Genel kanı dizinin kendi içerisinde tutarlı ancak The Walking Dead ile kıyaslandığında yanına bile yaklaşamayacak ölçüde olduğu yönündeydi. “Yoklukta gidiyor” cümlesi bu dizi için oldukça sık kullanılan bir cümle diyebiliriz. Yer yer artan aksiyon ve gerilim dozu son bölümlerle biraz daha olsun üst noktalara çıkartıldı ve orada ilk sezon finali gerçekleşti.

2. sezon 1. bölümü de ilk sezonun sonlarına göre hızlı bir şekilde başladı. Strand‘in evi ve ana karanın büyük bir bölümü ateşler altında, etrafta yüzlerce zombi ve onlarla mücadele etmeye çalışan askeri uçakları karşıladı bizleri. Herkes Strand’in yatı Abigail‘e ulaştı ve denizde yolculuk başlamış oldu. Strand’in planı doğrultusunda güneye, San Diego şehrine yolculuk devam ederken The Walking Dead serisinde hiç bilmediğimiz hikayelerin içerisine girmiştik bile. Genellikle karadan devam eden The Walking Dead’in aksine, bir süre denizde devam edecek olan Fear the Walking Dead ile denizde mahsur kalan diğer insanların hikayelerine ve olayların gelişmesine daha da yakından tanıklık edeceğiz.

Abigail’e döndüğümüzde aslında bölüm itibariyle olaysız bir bölümdü diyebiliriz. Annesinin ölümünü bir türlü kabullenemeyen Chris, diğerlerinin aksine yeni dünya düzenine de bir türlü alışamadı. Karakterlerin neredeyse tamamı alt üst olan, her tarafta insanları yiyerek artan zombi nüfusuna o kadar alışmış görünüyor ki bunu da garipsememek mümkün değil. Chris’in annesi Liza’yı anmak ve onu derin sulara bırakmak için toplanan grup kısa konuşmalar yaparken, birden Chris annesinin cansız bedenini kucakladı ve sulara bıraktı. Bu durum şaşkınlıkla karşılansa da Chris açısından çok şaşırtıcı olduğu söylenemez. Herkes yemek için bir araya geldiğinde Chris’de yatın güvertesine inmiş ve kendini bir anda suya bırakmıştı. Chris’in arkasından suya atlayan Nick onun yanına ulaşsa da olaylar hiç beklenmeyen bir noktaya doğru hızla ilerledi…

Travisin telsizden güvenli bir yer olup olmadığını araması için görevlendirdiği Alicia’ya değinmeden olmaz. Telsiz üzerinden Jack adında mahsur kaldığını söyleyen bir adamla tanışan Alicia, birkaç saat içerisinde konumlarından, yata, kendi isimlerine kadar birçok önemli bilgiyi Jack ile paylaşmıştı. Bu durum Abigail gibi korunaklı, uzun mesafe katedebilen ve erzak konusunda da önemli avantajları olan bir yat için büyük tehlike arz ediyordu. Tıpkı Strand’in düşündüğü gibi izleyiciler de Abigail’in verdiği bu bilgilerin başlarına bir bela getireceğini düşünmeleri zor olmadı. Telsizin diğer tarafındaki ses Abigail ve diğerlerini bulduklarını söylediğinde suyun üzerinde onlarca cansız beden yüzeye çıkmış durumdaydı. Strand’in tahminine göre o gemiyi batıranlar, şimdi Abigail’e doğru geliyordu. Kendileri için güvenli bir liman arayan Strand ve diğerlerini bakalım nasıl bir yolculuk bekliyor ilerleyen bölümlerde birlikte göreceğiz.

Fear the Walking Dead 2. sezon 2. bölüm ne zaman?

Dizinin önümüzdeki bölümü 17 nisan pazar akşamı ekranlara gelecek.

Değerlendirme 

Chris’in suya atlama sahnesi çok gereksizdi. Annesinin ısırılmış olması ve öldürülmekten başka bir çaresinin olmamasını kabul edemiyor olmasını anlayabilirsiniz. Fakat cansız bedenini oradan oraya taşımaları, onun arkasından suya atlayarak herkesi tehlikeye sokması gerçekten kabul edilebilir değil. Aynı zamanda herkes o kadar rahatlamış ve durumu kabul etmiş ki balıklı, viskili sofralar çoktan kurulmuş bile! Strand’in sıfır uykuyla ayakta ve sürekli nöbette olması, ekibin yolda karşılaştığı herkesi kurtarma ve dolayısıyla kendi hayatlarını riske ediyor olmaları da mantık dışı. 2. sezon olmasına rağmen henüz öne çıkan bir karakter yok. Karakterlerin bir çoğu ilerleyen zamanlarda değişecektir ancak henüz içlerinden iyi bir lider çıkmış değil. Dizinin The Walking Dead ile kıyaslanması doğru olmasa da sonuçta aynı ekip ve prodüksiyondan daha kaliteli işler bekleniyor. Umarız ilerleyen bölümlerde daha da toparlanmış bir hale gelecektir.