Jim Moriarty’yi Sevmek İçin 10 Neden
Bazen dizilerin kötü kahramanları da kalbimizde iyilerin yanında yer alabilir. Belki de bazen önüne bile geçebilir ve çok büyük hayran kitlesi oluşturur. Herkesin televizyon tarihinde bir favorisi vardır. Benimki şüphesiz ki Sherlock dizisinden Jim Moriarty.
Dikkat! Daha Sherlock dizisinin 3. sezonunu bitirmediyseniz bu yazı spoiler içerebilir.
1- Yüksek bir zekaya sahip;
Jim Moriarty, zekilik ile deliliğin birbirinden ayıran o ince sınırda dans eden bir karakter. Sherlock’un zekasıyla kıyasıya yarışabilmesi hatta bazen çok fazla ileriye gidip kafasına bir mermi sıksa da, tamamlamaya çalıştığı hikayesi için kelimenin tam anlamıyla her şeyi yapabilecek özveriyi gösterebilmesi başlı başına bir nedendir.
2- Ağzını açması yeter;
Andrew Scott’ın İrlanda aksanı ve acayip ses tonu Moriarty gibi kötü bir karaktere harika oturmuş. İlk sezonun üçüncü bölümündeki havuz sahnesinde ilk defa Moriarty ile karşılaşıyoruz. Kadın hayranlarının çoğu Jim Moriarty’nin sesinden ve konuşmasından bayağı etkilendi.
3- Çünkü Sherlock ile harika bir çiftler;
Çiftler arasında ‘kimyanın’ önemli olduğunu söylerler ve bence bu kesinlikle düşmanlar için de gereklidir. Sherlock ve Moriarty’nin zekalarının karşılıklı mücadelesi çok sık rastlanan bir şey değil. Birçok hayran aşk senaryoları kursa da bana kalırsa onlar düşman olarak çok daha uyumlular.
4- Espri yeteneği var;
Moriarty, işlediği suçlarda mutlaka kendi imzasını atmaya çok dikkat eden bir karakterdir. Kraliyet mücevherlerini çalmasından tutun da Sherlock’a bir elma ile mesaj göndermesine kadar her hareketinde espri anlayışı ve ince zekasının izlerini sunuyor.
5- Çünkü her masalın kötü bir kahramana ihtiyacı var;
Kendisinin de dediği gibi “Her masalın eski moda bir kötü kahramana ihtiyacı vardır.” Sherlock’un zekasına yakışacak bir karakter olması en önemli özelliğidir. Aslında hepimiz biliyoruz ki, sıradan insanların işlediği suçlar Moriarty’ninkiler kadar iyi olamaz.
6- Taç ona çok yakışıyor;
Londra Kulesi’nde İngiliz Kraliyet mücevherleriyle adeta bir kral gibi parlayan Moriarty, “Tatlım, beni bir taçla görmelisin” repliğinin hakkını kesinlikle veriyor. Üstelik tahta ne kadar yakıştığı da ortada. Ondaki özgüven, hava ve tarz kimsede yok.
gıcık ve sinir bozucu olmasına rağmen benimde sevdiğim bir karakterdir çok ilginç 😮